Nukleer Enerji...

>Nukleer Enerji... ECELIMLE OLMEK ISTIYORUM Gelismis ulkelerde yol almakta olan endustrilerini canlandiramayan AC NUKLEER ENERJI MUHENDISLIGI FIRMALARI henuz bu konuda bilinclenip tepki gosteremeyen ulkeleri artik kimsenin istemedigi santrallerini pazarlamaya calisiyor. Bu altina hucum senaryosunun yeni hedefi: TURKIYE Teknolojisiyle, calistirilmasiyla, yakit ve diger tum ozellikleriyle tamamen disa bagimli olan nukleer santrallere ve enerjisine ulkemizde hic ihtiyac olmamistir... GELECEKTE DE OLMAYACAKTIR... Bu dayatima cok uluslu nukleer lobinin Turkiye’deki uzantilarinin bize kurgulanmasina calistigi bir aldatmacadir. Diyorlar ki: “Karanlikta kaliriz.” YALAN... KOCA BIR YALAN Alternatif enerji kaynaklarina yatirim yapmayan, Cernobil faciasinin sonuclarini kendi insanindan saklayan zihniyetten zaten dogru bilgi beklemek de hayalciliktir. 6 Agustos’ta Hirosima’ya 9 Agustos’ta Nagazaki’ye atilan atom bombalarinin ve Cernobil faciasinin izlerinin gunumuzde hala surdugu gerceginden hareketle ulkemizde atom santrali IS-TE-MI-YO-RUZ. Gunes ruzgar ve akarsu potansiyellerinin degerlendirilmedigi ustune ustluk ulusal enerji iletisim hatlarindaki kaybin %25’lere ulastigi ulkemizde nukleer santraller son secenek degil. Ankara’da ki bu beyler bu konuda duyarli ve kararli olsalardi oncelikle enerji hatlarini yenileyerek 4-5 nukleer santralle esdeger enerjiyi bu ulkeye kazandirarak nukleer belaya bulasmazlardi. Turkiye de yapilacak bir nukleer santralin reaktorundeki her hangi bir sizintidan hicbir zaman haberimiz olmayacak. Bizler radyasyonla yatip, radyasyonla kalkacagiz. Duyarsiz ve sessiz bilim adamlariyla bilgiye ulasamadan kanser olmak, garip sekilli cocuklar dogurmak kaderimiz olmamali. Ikitelli’deki hurdalida meydana gelen radyasyon faciasinda aciz kalan bilim dunyasinin acinacak halleri T.V. ekranlarindan tum ulkeye yansidi. Bizler Cernobil sonrasinda da boylesi acinacak durumlara dusmustuk. Cayini yudumlayarak halkiyla dalga gecende, asbesti yuzune gozune bulastirip “zarari yok” diyende bizim sectiklerimizdi. Her seye ragmen yine-yeniden sectiklerimize sozumuz var. Basta konunun muhatabi Enerji Bakanligi olmak uzere Cevre, Saglik ve Orman Bakanliklarini koordineli calismaya ve sag duyuya davet ediyor ve diyoruz ki; Bagimsizliginiza gercekten duskunseniz nukleer yanlistan donun, aksi halde nukleer belanin donusu olmayabilir Insan da dahil tumuyle canli yasamin dogal yasam ortamlarini tehdit ederek ekolojik bir felakete yol acma olasiliginin yani sira nukleer santraller tamamen disa bagimli oldugundan ekonomik olarak da Turkiye’nin ve tuyu bitmemis yetimlerin gelecekteki 100 yilini ipotek altina alacaktir. Yaklasik yarim asir once New Mexico Colu’nde Alamagorda’da yapilan ilk ciddi nukleer deneme korkunc bir basari saglamis ve bombayi imal edenleri bile urkutmustu. Ne gordugu sorulan bir fizikci su yaniti veriyordu. “Tam olarak bir sey soyleyemem... ama bundan boyle dogal olum beklemeyin...” “NUKLEERE HAYIR” DIYEN BIZLER ECELIMIZLE OLMEK ISTIYORUZ! ISTE GERCEKLER; -Akkuyu aktif fay hatti uzerindedir Dokuz Eylul Universitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitusu bolgede yaptiklari arastirmalar sonunda santral yakinindaki fay hattinin aktif oldugunu belirtmislerdir. Ayrica Akkuyu’da kurulmasi planlanan santral Akdeniz ve Ortadogu’nun en degerli kus alanlarindan biri olan ve 1990 yilinda “Ozel cevre koruma alani” ilan edilen Goksu Deltasi’na 30 km uzaklikta. Bolgeyi koruma altina alip kucuk bir havaalani yapilmasina izin vermeyenlerin ayin duyarliligi nukleer santral konusunda gostermemeleri endise verici. Bir japon arastirmaci grubunun verdigi raporda santral icin secilen yerin, enerjinin iletilecegi Kuzeybati Anadolu Bolgesi’nin uzak oldugu ve enerji iletimi sirasinda buyuk kaliplar verileceginden ekonomik olmadigi kaydedilmisti. Nukleer santralin yore halkinin temel gecim kaynagi olan tarimin yani sira tum Akdeniz turizmini de baltalayacagina iliskin kuskular var. -Dunya bu teknolojiden vazgeciyor Dunyanin nukleer santral teknolojisini ureten ulkeler basta olmak uzere, bu teknolojiden vazgectigini goruyoruz. Aslinda nukleer santraller gosterilmeye calisildigi kadar ucuz degil. Yapilan arastirmalar nukleer santrallerinin birim yatirim bedelinin, hidroelektrik santrallerinin 2.7 kati oldugunu ortaya koyuyor. Baska ulkelerde nukleer santral yapmak icin ihalelere giren ABD 1978’den beri kendi ulkesinde nukleer santral kurmuyor. Almanya 1975 yili oncesinde programladigi santrallerin hepsini iptal ederken; komsusu Avusturya 1978’de tamamlanan ulkenin tek nukleer santralini referandum sonucu kapatmak zorunda kaldi. -Kapatilan santraller mali yuk olmaya devam ediyor Bilim adamlari, kullandiktan sonra devre disi birakilan santrallerin, nukleer artik ve uranyum yakitini hala depolamalari sebebiyle, potansiyel bir tehlike olmaya devam ettiklerini ileri suruyorlar. Butun bunlarin disinda nukleer yakit ureten ulkeler tarafindan yonetilebilecek bir yaptirim gucu olusturacaktir. Bu santraller ulusal guvenligi de tehlikeye atacak; olasi bir savas aninda acik hedefler olusturacaklardir... NUKLEER SANTRAL NEDIR? Nukleer reaktorler radyoaktif atomlarin parcalanmasindan elde edilen isiyi kullanarak su buhari olusturan ve alternatif akim jeneratorlerinin turbinlerini bu buharla calistirarak elektrik enerjisi ureten santrallerdir; bunlara nukleer santral de denilmektedir. Nukleer endustri, Ikinci Dunya Savasi’nda Atom Bombasi’ni yapmaya yonelik cilginca bir dev cabadan dogmustur. Nukleer guc reaktorlerinin tasarimi nukleer silahlar icin kolayca plutonyum uretecek bicimde ayarlanmistir. Nukleer enerjinin “Bariscil amaclarla kullanilmasi” bir yaniltmacadir! NUKLEER SANTRALA NEDEN HAYIR? Nukleer enerji uretimi, dunyanin buyuk bir bolumunde artik kesfedildigi gibi, bilinen en kirletici, en pahali enerji uretim bicimidir: Uranyum madenciliginde ve yakitin aritilip zenginlestirilmesinde olusan RADYOAKTIF ATIKLAR Santralin surekli urettigi dusuk-duzeyli “rutin” RADYASYON Gercek boyutlari gizlenmeye calisilan KAZALAR NUKLEER SI LAH ham maddesi olan PLUTONYUM uretimi Okyanuslarin topragin derinliklerine atilarak bin yillar boyu cocuklarimiza zehirli bir miras olusturacak korkunc RADYOAKTIF ATIKLAR RADYASYON NEDEN ZARARLIDIR? Radyasyon, atomun parcalanmasiyla yayilan yuksek enerji ve parcaciklari biciminde, canlilarin hucrelerini bombardiman ederek bedene zarar verir. Tum canlilar, bir kisim uzaktan gelen, bir kismi kayalar, toprak ve deniz suyunda bulunan uranyum, toryum gibi radyoaktif maddelerden yayilan dogal radyasyonla karsi karsiyadir. Bazi bolgelerde dogal radyasyon bile kanser ve genetik bozukluklara yol acabilmekte; nukleer silah denemeleri; nukleer santrallerin normal isleyisleri ve kazalari nedeniyle ortaya cikan insan yapisi buna eklenmektedir. RADYASYONUN ZARARSIZ DOZU YOKTUR!!! RADYASYON GOZLE GORULMEZ SINIR TANIMAZ!!! 40 yil once nukleer dunyayi kurtaracakti, bugun dunya nukleer beladan kurtulmaya calisiyor... TORYUM SANTRALLERINE EVET!.. Turkiye’nin enerji sorunun cozumunde yeni ve temiz bir kaynagi olarak hidrojen enerjisine yonelmesi gerekmektedir. Nukleer santraller yuksek teknolojilere dayali sanayi kuruluslaridir ve Turkiye, nasil bir nukleer reaktor sececegine dikkat etmelidir. Hindistan’da 2000 yilinda toryumla calisan yeni nesil nukleer santral devreye girdi. Bilindigi gibi dunyada en zengin toryum yataklari Turkiye’dedir ve Turkiye’de zengin uranyum yataklari yoktur. O halde neden Turkiye’de toryumla calisan bir nukleer santral yapimi dusunulmuyor? Kaldi ki, toryum, uranyuma gore daha tehlikesiz bir maddedir. Turkiye’deki tenoru dusuk olan uranyumun zenginlestirilmesine iliskin bir alt yapi mevcut degildir. Zenginlestirilmis uranyumun baska ulkelerden getirilmesinin maliyeti yuksek olacaktir, hem de disa bagimliligi artiracaktir.