22 Nisan 2007 Pazar

Doga

>

Doga


400 milyon yil once dort ayak uzerine kalkildi



Semender ve kertenkelelerle bir hareket analizi yapan Amerikali bilim adamlari, dort ayakli ilk kara hayvanlarinin 400 milyon yil once gunumuz hayvanlar gibi yurumus olduklari sonucuna vardilar.

Kedi veya kopek gibi dort ayak uzerinde yuruyen hayvanlarin hareketleri benzer fiziksel ozellikler gosterir. Hayvan yurudugu zaman bedenindeki agirlik noktasi adimin basinda yukari dogru hareket eder ve adimin ortasinda en yuksek seviyeye ulasir. Ve bu asamada hayvanin yuruyus hizi minimum seviyededir.

Ikinci adimda agirlik noktasi asagi iner ve hayvan hizlanir.

Kosma sirasinda ise tam tersi bir durum soz konusu. Hayvan adimin ortasinda ya da atlama sirasinda en hizli konuma ulasiyor.

Canli fosil gibi

Ohio Universitesi’nden Stephen Reilly ile birlikte calisan arastirmacilar uc tuatara veya diken tasiyan (Sphenodon punctatus) surungenini ve alti semenderin (Ambystoma tigrinum) hareketlerini incelemisler.

Bu hayvanlar son 225 yil icinde cok az evrim gecirdikleri icin canli fosil gibidirler.

Arastirma sirasinda tum hayvanlar, uzerinde basinc algilayicilarinin bulundugu bir platform uzerinde yurutulurken filme alinmis.

Arastirmacilar daha sonra verileri analiz ederek hayvanlarin ne hizda hareket ettiklerini hesaplayip, adim sirasinda beden agirlik noktasinin ne sekilde hareket ettigini izlemisler.

Iki tip ozellik

Bu sekilde iki turde de tipik yurume ve kosma ozelliklerinin bulundugu gorulmus. Reilly bu calismadan, 400 milyon yil onceki kara hayvanlarinin bile ayni hareket motiflerine sahip olduklari sonucunu cikarmis.

Bununla birlikte deney hayvanlari icin hiz onem tasimiyordu. Yururken de kosarken de hep yavas hareket ediyorlar cunku. Oysa kopek veya at kosmaya basladiginda onemli olcude hizlanmakta.

Arastirmacilarin tahminlerine gore surungenlerin hizlanamamalari yuruyus bicimiyle ilgili. Hayvanlar daha cok asagi ve yukari dogru hareket ettikleri icin one dogru hareket icin gerekli enerjiyi kaybediyorlar.

Ultrasonik ses cikaran kurbagalar



Cin’de yasayan bir kurbaga turu ultrasonik sesler cikariyor. Cinli ve Amerikali bilim adamlarinin Nature dergisindeki yazilarina gore, kurbagalar insan kulagi icin duyulmaz olan seslerle, daglardaki derelerde hoplayip ziplayan hemcinslerine bile ulasabiliyorlar.

Bugune kadar ultrasonik seslerle sadece yarasalarin, bazi kemirgenlerin ve deniz memelilerin anlasabildikleri biliniyordu. Bu yuzden Sanghay’in batisindaki Huangshan’in daglik bolgelerinde yasayan Amolops tormotus kurbagalarinin bu ilginc davranislari bilim adamlarini sasirtti.

Illinois Universitesi’nden Albert Feng birkac yil once, bir nehir kenarinda duyulan kus seslerinin aslinda kurbaga sesi oldugunu fark etmisti. Kurbagalar tuhaf otusleriyle disileri cezp etmeye calisiyordu.

Son arastirmalar sirasinda bilim adamlari erkek kurbagalarin ayrica ultrasonik sesler de cikardigini buldular. Ultrasonik sesi algilama yetisi ayrica daha uzak bir bolgede yasayan Odorrana livida kurbagasinda da gorulmekte. Ancak bu kurbaganin ultrasonik sesler cikarip cikarmadigi bilinmiyor henuz.

Cekirgeler, farelerin gorevini ustlenmis



Fareler ve diger kucuk memeliler, meyvelerini yedikleri bitkilerin cogalmasini sagliyorlar. Farenin bulunmadigi Yeni Zelanda adalarinda, bu rolu cekirgeler ustlenmis. Victoria Universitesi’nden Catherine Duthie, George Gibbs ve Kevin Burns, Science dergisinde, adadaki dogal ayiklanma yaygin sorunlar icin alisilmisin disinda cozumler uretiyor diyorlar. Dunyanin en izole kara parcasi olan Yeni Zelanda, olaganustu nisler icin gercek bir hazinedir. Duthie, diger arastirmacilarla birlikte parmak buyuklugundeki ucma yetisi olmayan agac cekirgesini (Hemideina crassidens), Yeni Zelanda’da yetisen 19 bitkinin meyvesiyle beslemis.

Bocekler meyvelerle birlikte cekirdeklerini de yiyorlar ve cekirdekler hayvanin sindirim mekanizmasindan zarar gormeden diskiyla yeniden topraga karisiyorlar. Fakat ne var ki bu cekirgenin bircok turu 19.-20.yy’da insanlar tarafindan Yeni Zelanda’ya getirilen yirtici memeliler yuzunden tehdit altinda. Oysa cekirgeler, bitki dunyasinda dolayisiyla da adalardaki ekosistem icin cok onemli.

0 yorum: