20 Nisan 2007 Cuma

Eko Tarim Tum Dunyayi Besleyebilir

>Saygin ekoloji dergisi ‘Environmental Science and Technology’de yayimlanan bir arastirma, urun rotasyonu, organik tarim, nadas gibi yontemlerin topraga zarar vermeden hasati yuzde 70 oranlarinda artirabilecegini savunuyor. Bilim insanlari tarimda ilac ve gubrenin dusurulmesinin topragin uzun donem verimliligini ve hasat surekliligini artardigini vurguluyor.





Tarim verimliligi konusunda simdiye dek yapilan en kapsamli calismada dunyanin 57 ulkesinde yurutulen 280 proje arastirildi. Arastirma ekibinden Ingiliz Essex Universitesi uzmani Prof. Jules Pretty, gelismekte olan ulkelerde geleneksel metodlarla yapilan tarimin gelismis ulkelerdeki teknolojik ve kimyasal destekli tarima gore topraga daha az zarar verdigini ve bu nedenle de daha surdurulebilir oldugunu vurguluyor.

Arastirmacilar, topragin biyocesitliligini bozmayan yontemlerin uzun vadede daha yuksek hasat verdigine dikkat cekerek, bocek ilaclarinin ve verim artirici kimyasallarin kullanilmamasi gerektigine vurgu yapiyor. Bilim insanlari, doganin bocek ve kurtlara karsi kendi yontemlerini gelistirdigini ve bunlarin tercih edilmesini oneriyor.

IYI TOPRAK SUYU TUTAR

Saglikli bir toprak yapisi ayni zamanda daha az su sarfiyati demek. Tum urunlerin yetismesi icin suya gereksinim var; ancak organik acidan daha zengin olan topraklar daha fazla su tutuyor ve bu suyu daha zengin bir icerikle birlestirebiliyor. Topragin suyu tutma becerisi, ozellikle suyun az bulundugu veya kuraklik donemlerinin uzun surdugu bolgelerde kritik bir ozellik olarak one cikiyor.

TOPRAGA GIREN KIMYASALI YINE INSAN YIYOR

Dunya Saglik Orgutu (WHO) istatistikleri, kimyasal temelli ve topraga asiri yuklenen tarimsal yontemlerin hava ve temiz su kaynaklarini kirlettigini ve dogaya bircok kirletici maddenin salinmasina neden oldugunu vurguluyor. Kimyasal tarimin gorunmeyen maliyeti, cevre kirligi, erozyon ve toprak kaybi, seller, su kalitesinin dusmesi ve bu tur sulari icen kisilerin sagliginin bozulmasi olarak insanogluna geri donuyor.





Tarimsal uretimde meydana gelen ‘kimyasallasma’nin cevreye ve insan sagligina etkisi ise, ancak uzun vadede ortaya cikacagindan konu kamuoyunda hakettigi yankiyi bulmuyor. Prof. Pretty’ye gore, kimyasal tarimin insanliga uc turlu faturasi var: “Ucuz gida adina kimyasal icerikli yiyecekler icin once sirketlere, sonra bunun pisligini temizlemek icin cevreye, son olarak da kendi sagligimizi kurtarmak icin doktorlara bedel oduyoruz.”

TARIM ENDUSTRISI VE ORGANIK TARIM VIZYONU

Son yillarda tarim urunleri de, kuresel ekonomi icindeki yerini aldi; ornegin tum dunyadaki bugday, misir unu ve pirincin yuzde 90’a yakini 6 dev tarim sirketi tarafindan pazarlaniyor. Halen dunyadaki tarimsal ticaretin yuzde 80’i, 10 adet sirket tarafindan yonetiliyor. Kuresel ekonomiye hakim olan buyuk tarim sirketleri hasadi artirmak icin her turlu yola basvuruyor.

Tarim endustrisi, hizla ticari isletmelerin daha fazla urun almak icin topraga yuklendikleri bir hal aliyor. Bu trendin devam etmesi halinde yiyecek kalitesi dusecek, cevre kirlenecek ve tarim urunlerinin fiyati artacak.

Bilim insanlari tum dunya hukumetlerinin organik tarima yonelmesi gerektigini savunuyor. Uzmanlar bu baglamda uluslararasi kuruluslarin semsiyesinde ulusal hukumetlerin, organik veya geleneksel tarim yontemlerini desteklemesi gerektigini savunuyor.

Not: Arastirmayi konu alan makale Environmental Science and Technology dergisinde yayimlandi.

0 yorum: