20 Nisan 2007 Cuma

Deprem: Suclu Kim?

>Yazar: Guler Isin






Yer kabugunun belli bir derinliginde, bir dis merkezden baslayarak olusan ani devinim ya da sarsintilara deprem denir. (1) Bu sarsintilar bazen cok hafif, bazen de cok siddetli olabilirler. Cok hafif depremler ancak ozel aygitlarla farkedilebilirken; siddetli depremler buyuk yapilarin, kentlerin yerle bir olmasina yol acabilir, gerceklestigi bolgenin yerlesim durumuna gore binlerce insanin olumune neden olabilir.

Depremler baslica uc alanda incelenebilir:

 Cokuntu depremleri: Yeraltinda bazi bosluklarin birdenbire cokmesiyle meydana gelirler. Bunlar yer altindaki bosluklarin (magaralarin), komur ocaklarindaki galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu olusan bosluklarin, tavan bloklarinin cokmesi ile olusurlar. Hissedilme alanlari yerel olup enerjileri azdir, fazla zarar olusturmazlar. (4)

 Volkanik Depremler: Yanardag puskurmelerinden once ya da puskurme sirasinda olusurlar. (2) Yerin derinliklerindeki magmanin yeryuzune cikisi sirasinda, fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda olusan gazlarin yol actigi patlamalarin bu tur depremleri meydana getirdigi bilinmektedir. Bu depremler de tektonik depremler gibi yereldirler ve onemli zararlara neden olmazlar. Japonya ve Italya'da olusan depremlerin bir kismi bu gruba girmektedir. Turkiye’de aktif yanardag olmadigi icin bu tur depremler yasanmamaktadir. (4)

 Tektonik Depremler: Ilk sarsintidan sonra, gittikce hafifleyerek tekrarlanan, gunlerce hatta aylarca suren bir deprem dizisi olustururlar. Yeryuzunde meydana gelen depremlerin % 90'i bu gruba girer. Turkiye'de gorulen depremler de buyuk cogunlukla tektonik depremlerdir. (2)

Buyuk depremler sirasinda olusan sert yuzey hareketlerinin, yanlis tasarlanmis ya da kotu insa edilmis yapilar uzerinde hasara yol acmasi ve insanlarin yapilar altinda kalarak ya da denetim disi yanginlarda yanarak olmesi sik gorulen bir durumdur. Kimi zaman depremlere eslik eden toprak kaymalarinin, camur akmalarinin ya da denizalti depremlerinin neden oldugu tsunamilerin de (sismik su dalgalari) son derece yikici sonuclar doguracagi hesap edilmeli ve yerlesim duzeni buna gore tasarlanmalidir. (3)
Tsunamilerin sebebi; odagi deniz dibinde olan Derin Deniz Depremleridir; dalgalar kiyilari asar ve kiyilarda buyuk hasarlar birakir. Deniz depremlerinin cok goruldugu Japonya'da 1896 yilinda 30.000 kisi tsunami nedeniyle olmustur. (4)

Siddetli toprak devinimleri, yapilarin yikilmasi, baraj cokmesi sonucu taskinlar, yangin, can kaybi gibi etkenler; bazen iyi belirlenen etkenlere ve kosullara gore degisiklik yaratir. Alinabilecek onlemler bu sebeplerle olusabilecek zararlari azaltabilir. Toprak altinin yapisi ve dayanimi, yapilarin turu, ortalama nufus yogunlugu, depremin ortaya ciktigi yerel saat ve halkin aliskanliklari nihai hasarin boyutlari icin son derece belirleyici etkenlerdir. Butun bu nedenlerle siddetleri birbirine yakin depremler cok farkli kayiplara yol acabilir. (3) Bir bolgenin binalarinin depreme karsi korunma kurallarinin saptanmasi icin, deprem riski haritalarindan yararlanilir. Deprem riski, depremin bir bolgeden ziyade bir baska bolgede olma ya da belli bir zaman araliginda belli bir bolgede ortaya cikma olasiliginin tahminidir. (1)

Tum dunyada depreme dayanikli yapi tipleri uzerinde calismalar yurutulmekte, bu amacla deprem kataloglari olusturulmaktadir. Bizim ulkemizin de dunyada depremselligin ve deprem riskinin en yuksek oldugu ulkelerden biri olmasi; deprem konusuyla yakindan ilgilenilmesine sebep olmus, bu konuyla ilgili bilimsel arastirmalara agirlik verilmesini saglamistir. Bu nedenle, 1979 yilinda depremle ilgili sorunlari incelemek ve bu sorunlara cozum getirmek amaciyla Bayindirlik ve Iskan Bakanligi’na bagli olarak “Deprem Arastirma Enstitusu” adi altinda bir kurum Ankara’da faaliyete baslamistir. Bu enstitunun gorevleri; deprem tehlikesi ve siddetinin derecesine gore bolgelerin jeolojik zemin mekanigi arastirmalarini yapmak, yerlesmeye uygun alanlari saptamak ve depreme dayanikli yapi tiplerini belirlemektir. Yapilan calismalar enstitunun “Deprem Arastirma Bulteni”nde yayimlanmaktadir. Enstitu, ayrica Turkiye’nin deprem bolgesi haritasini hazirlama islemini de ustlenmistir. (1)

Bu baglamda tum dunyada ve ulkemizde kullanilmak uzere depremin tanimini ve sonuclarini duzenli bir sekilde aciklamak adina “Deprem Siddet Cetvelleri” olusturulmustur. Bu asamada depremin siddetinin ne anlama geldigini tanimlamak gerekmektedir. Depremin siddeti; herhangi bir derinlikte gerceklesen depremin, yeryuzunde hissedildigi bir noktadaki etkisinin olcusu olarak tanimlanmaktadir. Baska bir deyisle; depremin siddeti, onun yapilar, doga ve insanlar uzerindeki etkilerinin bir olcusudur. (4) Bu baglamda; siddet cetvellerinin aciklamasina gecmeden once, burada kullanilacak terimler aciklanmalidir.

Ozel bir sekilde depreme dayanikli olarak projelendirilmemis yapilar uc tipte incelenebilmektedir:

A Tipi : Kirsal konutlar, kerpic yapilar, kirec ya da camur harcli moloz tas yapilar.
B Tipi : Tugla yapilar, yarim kagir yapilar, kesme tas yapilar, beton biriket ve hafif prefabrike yapilar.
C Tipi : Betonarme yapilar, saglam yapilmis ahsap yapilar.

Siddet derecelerinin aciklanmasinda kullanilan; az, cok ve pek cok terimleri ortalama bir deger olarak sirasiyla, % 5, % 50 ve % 75 oranlarini belirlemektedir. Yapilardaki hasar ise bes gruba ayrilmistir :

Hafif Hasar: Ince siva catlaklarinin meydana gelmesi ve kucuk siva parcalarinin dokulmesiyle tanimlanir.

Orta Hasar: Duvarlarda kucuk catlaklarin meydana gelmesi, oldukca buyuk siva parcalarinin dokulmesi, kiremitlerin kaymasi, bacalarda catlaklarin olusmasi ve bazi baca parcalarinin asagiya dusmesiyle tanimlanir.

Agir Hasar: Duvarlarda buyuk catlaklarin meydana gelmesi ve bacalarin yikilmasiyla tanimlanir.

Yikinti: Duvarlarin yarilmasi, binalarin bazi kisimlarinin yikilmasi ve derzlerle ayrilmis kisimlarinin baglantisini kaybetmesiyle tanimlanir.

Fazla Yikinti: Yapilarin butun olarak yikilmasiyla tanimlanir.

Siddet cizelgelerinin aciklanmasinda her siddet derecesi uc bolume ayrilmistir: (a) Ilk bolumde depremin kisi ve cevre uzerindeki etkileri incelenmektedir. (b) Ikinci bolumde depremin her tipteki yapilar uzerindeki etkileri incelenmektedir. (c) Ucuncu bolumde depremin arazi uzerindeki etkileri belirlenmistir.

Siddet Cetveli :

I- Duyulmayan
(a) Titresimler insanlar tarafindan hissedilmez, yalnizca sismograflarca kaydedilirler.

II- Cok Hafif
(a) Sarsintilar yapilarin en ust katlarinda, hareket halinde olmayan cok az kisi tarafindan hissedilir.

III- Hafif
(a) Deprem ev icerisinde az kisi, disarida ise sadece uygun sartlar altindaki kisiler tarafindan hissedilir. Sarsinti, yoldan gecen hafif bir kamyonetin meydana getirdigi sallanti gibidir. Dikkatli kisiler, ust katlarda asilmis esyalarda meydana gelen hafif sallantiyi izleyebilirler.

IV- Orta Siddetli
(a) Deprem ev icerisinde cok, disarida ise az kisi tarafindan hissedilir. Sarsinti, yoldan gecen agir yuklu bir kamyonun olusturdugu sallanti gibidir. Kapi, pencere, mutfak esyalari vb. titrer; asili esyalar biraz sallanir. Agzi acik kaplarda olan sivilar biraz dokulur. Arac icerisindeki kisiler sallantiyi hissetmezler.

V- Siddetli
(a) Deprem; yapi icerisinde herkes, disarida ise cok kisi tarafindan hissedilir. Uyumakta olan bircok kisi uyanir, az sayida kisi bulundugu binayi terk etme egilimi gosterir. Hayvanlar huysuzlanmaya baslar. Yapilar bastan asagiya titrer, duvarlara asilmis resimler ve esyalar onemli derecede sarsilir. Sarkacli saatler durur. Kimi sabit olmayan esyalar yerlerini degistirebilir ya da devrilebilir. Acik kapi ve pencereler siddetle acilip kapanabilir. Iyi kilitlenmemis kapali kapilar acilabilir. Iyice dolu, agzi acik kaplardaki sivilar dokulur. Sarsinti, yapi icerisine agir bir esyanin dusmesi gibi hissedilir.
(b) A tipi yapilarda hafif hasar olabilir.
(c) Bazen kaynak sularinin debisi degisebilir.

VI- Cok Siddetli
(a) Deprem ev icerisinde ve disarida hemen hemen herkes tarafindan hissedilir. Ev icerisindeki bircok kisi korkar ve disari kacar, bazi kisiler dengelerini kaybeder. Evcil hayvanlar agillarindan disari kacar. Bazi hallerde tabak, bardak gibi cam esyalar kirilabilir, kitaplar raflardan asagiya duser. Agir mobilyalar yerlerini degistirir.
(b) A tipi ve B tipi kimi yapilarda hafif hasar ve A tipi az sayida yapida orta hasar gorulur.
(c) Bazi durumlarda nemli zeminlerde 1 cm. genisliginde catlaklar olusabilir. Daglarda rastgele yer kaymalari, pinar sularinda ve yeralti su duzeylerinde degisiklikler gorulebilir.

VII- Hasar Yapici
(a) Bolge sakinlerinin buyuk bir kismi evlerinden disari kacar, pek cok kisi oturduklari yerden kalkmakta gucluk ceker. Sarsinti, arac kullanan kisiler tarafindan belirgin bir sekilde hissedilir.
(b) C tipi cok binada hafif hasar, B tipi cok binada orta hasar, A tipi cok binada agir hasar, A tipi az binada yikinti gorulur.
(c) Sular calkalanir ve bulanir. Kaynak suyu debisi ve yeralti su duzeyi degisebilir. Bazi durumlarda kaynak sulari kesilir ya da kuru kaynaklar yeniden akmaya baslar. Bir kisim kum cakil birikintilerinde kaymalar olur. Yollarda heyelan ve catlama olabilir. Yeralti borulari ek yerlerinden hasara ugrayabilir. Tas duvarlarda catlak ve yariklar olusur.

VIII- Yikici
(a) Korku ve panik meydana gelir. Arac kullanan kisiler rahatsiz olur. Agac dallari kirilip duser. En agir mobilyalar bile hareket eder ya da yer degistirerek devrilir. Asili lambalar zarar gorur.
(b) C tipi cok yapida orta hasar, C tipi az yapida agir hasar, B tipi cok yapida agir hasar, A tipi cok yapida yikinti gorulur. Borularin ek yerleri kirilir. Heykeller ve benzer yapilar hareket eder ya da burkulur. Mezar taslari devrilir. Tas duvarlar yikilir.
(c) Yol kenarlarinda ve vadi iclerinde kucuk yer kaymalari olabilir. Zeminde farkli genisliklerde santimetre olcusunde catlaklar olusabilir. Gol sulari bulanir, yeni kaynaklar meydana cikabilir. Kuru kaynak sularinin akintilari ve yeralti su duzeyleri degisir.

IX- Cok Yikici
(a) Halk arasinda genel panik yasanir. Mobilyalarda onemli hasar olur. Hayvanlar kacisir.
(b) C tipi cok yapida agir hasar, C tipi az yapida yikinti, B tipi cok yapida yikinti, B tipi az yapida fazla yikinti ve A tipi cok yapida fazla yikinti gorulur. Heykel ve sutunlar duser. Bentlerde onemli hasarlar olur. Toprak altindaki borular kirilir. Demiryolu raylari egrilip bukulur, yollar bozulur.
(c) Duzluk yerlerde su, kum ve camur tasmalari meydana gelir. Zeminde 10 cm genisligine dek catlaklar olusabilir. Egimli yerlerde ve nehir teraslarinda bu catlaklar 10 cm’den daha buyuk olabilir. Bunlarin disinda, bircok yerde cok sayida hafif catlaklara rastlanabilir. Kaya dusmeleri, yer ve dag kaymalari, sularda buyuk dalgalanmalar meydana gelebilir. Kuru kaynaklar yeniden sulanabilirken, sulu olanlar da kuruyabilir.

X- Agir Yikici
(a) C tipi cok yapida yikinti, C tipi az yapida fazla yikinti, B tipi cok yapida fazla yikinti, A tipi pek cok yapida fazla yikinti gorulur. Baraj, bent ve koprulerde onemli hasarlar olusur. Tren yolu raylari egrilir. Yeraltindaki borular kirilir ya da egrilir. Asfalt yollarda kasisler olusur.
(b) Zeminde birkac desimetre olcusunde catlaklar olusabilir. Bazen 1 metre genisliginde catlaklar da olabilir. Nehir teraslarinda ve dik egimli yerlerde buyuk heyelanlar olur. Buyuk kaya dusmeleri meydana gelir. Yeralti su seviyesi degisir. Kanal, gol ve nehir sulari karalar uzerine tasar. Yeni goller olusabilir.

XI- Cok Agir Yikici
(a) Iyi yapilmis yapilarda, koprulerde, su bentleri, barajlar ve tren yolu raylarinda tehlikeli hasarlar olur. Yol ve caddeler kullanilmaz hale gelir. Yeraltindaki borular kirilir.
(b) Yer, yatay ve dikey dogrultudaki hareketler sonucunda genis yarik ve catlaklar tarafindan onemli bicimde bozulur. Cok sayida yer kaymasi ve kaya dusmesi meydana gelir. Kum ve camur fiskirmalari gorulur.

XII- Yok Edici (Manzara Degisir)
(a) Pratik olarak topragin altindaki ve ustundeki tum yapilar bastan basa yikintiya ugrar.
(b) Yer yuzeyi tamamen degisir. Genis olcude catlak ve yariklar olusur. Yeni goller ve caglayanlar olusur. (4)

Deprem Siddet Cetveli’nin ortaya koymus oldugu bu bilgiler son derece aciklayici bilgilerdir. Ancak, sahip olunan bu genis bilgiler, gunumuz dunyasinda olusan olasi sonuclari engelleyememektedir. Yapilan butun calismalara ve arastirmalara ragmen ulkemizde ve tum dunyada defalarca deprem felaketinin en aci yuzuyle karsi karsiya kalinmis, binlerce insanin olumu engellenememistir.

30 Mayis 1998’de yasanan Afganistan depreminde 3 bin kadar insan olmus, 50 koy yerle bir olmustur. 4 Subat 1998’de Iran’da 2 bin kisi; 28 Mayis 1995’de Rusya’da 1989 kisi; 17 Ocak 1995’de Japonya’da 6 bin 500 kisi; 30 Eylul 1993’de Hindistan’da 22 bin kisi; 21 Haziran 1990’da yine Iran’da 35 bin kisi ve 19 Eylul 1985’de ise Meksika’da 8,1 siddetindeki bir deprem sonucunda 6 - 12 bin kisi olmustur. (5) Deprem ve depremin sonuclari, kontrol edilemezligi nedeniyle gunumuz dunyasinin en onemli sorunlarindan biri haline gelmistir. Kimi asilsiz ve bilim disi iddialarin aksine; ne zaman gerceklesecegi, siddetinin ne olacagi onceden kestirilemez. Iste depremin yarattigi bu belirsizlik kimi zaman insanlarin farkli yollardan yardim bulmaya calismasina; hurafelere, gercek disi iddialara, sarlatanlara inanmasina yol acmakta, bilimsel cozum yollarini goz ardi etmesine sebep olmaktadir.

Turk insani depremi cok iyi bilir. Binlerce insanini depremlerde kaybetmistir. Turkiye’de kaydedilen en buyuk deprem, 26 Aralik 1939 tarihinde Erzincan’da olmustur. Bu depremde yaklasik 33 bin kisi olmustur. (6) Erzincan, Dinar, Varto, Adana depremleri ilk akla gelen yikimlardir. 17 Agustos 1999’da tum Marmara Bolgesi’ni sarsan buyuk depremin ardindan; dusuk siddetli ya da yuksek siddetli depremler Turk insani icin sasirtici degildir artik. 17 Agustos 1999 tarihinden, 17 Agustos 2003 tarihine kadar gecen sure zarfinda Turkiye’de buyuklugu 2.5’i gecen tam 11,351 deprem yasanmistir. (12)
Ancak butun bunlara ragmen depremle nasil mucadele edecegini bir turlu kestiremez insanimiz. “Kaderde varsa olur.” mantigi, depremden korunmak adina yapilabilecek bir sey olmadigi dusuncesini insanlarimizin aklina kazimistir adeta. Teknoloji ve teknolojinin getirdigi yenilikler goz onune alinmamakta ve bunun kacinilmaz bir sonucu olarak olumler engellenememektedir.

Oysa kayiplari engellemek adina yapilabilecek milyonlarca sey vardir. Yasanan kayiplarin en buyuk nedenlerinden biri; sanayi tesislerimizin, kent, kasaba ve koylerimizin, buyuk kisminin yuksek depremsellik gosteren alanlarda, ozelikle tektonik kokenli aluvyal ovalarda kurulmus olmasidir. (1) Ayrica geleneksel yapi tipleri de depreme dayaniksizdir, ama insanlar depremi zaten “doganin bir cezasi” olarak gordukleri icin dayanikli binalar yapmak endisesinde degildirler. Iste bu asamada insanlari bilinclendirmenin ne kadar onemli oldugu anlasilmaktadir. Artik bazi seylerin farkina varilmasi kacinilmaz bir zorunluluk halini almistir. Teknolojik ve bilimsel gelismelere sirt cevirerek, hurafelerle, batil inanclarla ugrasarak sorunlara cozum bulanamayacagi bariz bir gercektir. Evlerimizi depreme dayanikli hale getirmek, yerlesim merkezlerini fay hatti ve batakliklar uzerine kurmamak, enerji kaynaklari sebekelerini, hastaneleri depreme dayanikli hale getirmek, halka bu konuda ozel egitim vermek; kisacasi deprem oncesi ve sonrasiyla ilgili akilci kararlar almak insanimizin her depremde maddi ve daha da onemlisi manevi yonden yikilmasini buyuk olcude engelleyecek onlemlerdir.

17 Agustos 1999 tarihinde Marmara Bolgesi’nde meydana gelen Richter olcegiyle 7.4 siddetindeki depremin bilancosu hepimiz icin cok agir oldu: Yapilan resmi aciklamaya gore 17 bin 840 kisi oldu; 43 bin 953 kisi yaralandi; 505 kisi sakat kaldi; 285 bin 211 konut, 42 bin 902 isyeri hasar gordu. (7) Gercek can kaybi sayisi halen bilinmiyor.
Depremin en cok vurdugu yerlesim alanlarimizdan biri olan Golcuk'te 5 bin 383 kisi yasamini yitirdi. Bu, Golcuk'te yasayan her 25 kisiden 1'inin depremde oldugunu gosteriyor. Deniz Kuvvetleri Komutanligi'ndan 421 kisi hayatini kaybetti. 5 bin 252 kisi ise enkazdan yarali cikti. 13 bin 191 konut ve 2 bin 132 isyeri tamamen yikildi. 10 bin 850 konut ve 1274 isyeri orta hasarli, 8 bin 409 konut ve 1095 isyeri az hasarli olarak tespit edildi. Izmit Kent Kurultayi tarafindan yaptirilan arastirmanin sonuclarina gore; nufusun yuzde 64'unun Golcuk’u terk ederek baska illere goc ettigi anlasiliyor. Golcuk'un 80 bin olan nufusunun 30 binlere dustugu tahmin ediliyor. (8) Iste bu korkunc tablo insanlara depremin ne kadar aci oldugunu bir kez daha hatirlatmakla kalmadi, onlari bu olumlerin engellenebilecegi konusunda da bilinclendirdi. Son gunlerde bu karanlik tabloda insanlarimiz icin bir isik belirdi. Artik sadece hurafelere ve bazi yerlesmis basma kalip dusuncelere koru korune baglanmiyorlar. Olumleri engelleyebilmek icin uzerlerine duseni yapmaya calisiyorlar. Medyada her gun deprem oncesinde alinacak onlemler ve sonrasinda uygulanacak prosedurler surekli anlatiliyor. Bu bilinclenmenin bir sonucu olarak; halk, depremin insanlarda actigi derin yaralari, ulkede yarattigi buyuk yikimi, eskiden yaptigi gibi gormezden gelemiyor, tum depremzedelere elinden geldigince yardim etti ve etmeye de devam ediyor, onlarin yaralarini mumkun oldugunca sarmaya calisiyor. Cunku bu yasananlarin bir film karesi ya da bir kabus olmadigini herkes bu buyuk depremle ilk defa bu kadar net bir bicimde farketti. Bu yasananlar butun insanlarin basina gelebilirdi. Bir gun bir beton yigini altinda kurtarilmayi bekleyenler kendileri ya da en yakinlarindan biri olabilirdi. O yuzden Turk halki 17 Agustos’ta yasanan bu buyuk aciyi hep birlikte dindirmeye calisti ve hala da bunun icin caba harciyor. 17 Agustos depremi sadece Marmara Bolgesi’ni degil, tum Turkiye’yi sarsti ve derinden etkiledi.

Bu deprem insanlara cok onemli bir gercegi daha gosterdi. Insanlari deprem degil; sagliksiz binalar, insaatlardan caldiklari malzemelerle servet yapan muteahhitler oldurur. Yine “Marmara Depremi”nde bu olayin en aci orneklerinden birini yasadik. Bolgenin guvenilir oldugu dusunulen is adamlarindan birinin yapmis oldugu neredeyse tum binalarin gerek yanlis malzeme kullanimindan, gerekse yanlis yapi planindan dolayi yikilarak yuzlerce insanin olumune sebep oldugunu derin bir uzuntuyle seyrettik. Bolu ilinde; yaralanan ya da hayatini kaybeden insanlarin, hasar goren binalarin buyuk bir kisminin sorumlulugu adi gecen sahsa aitti. 20 Agustos 2002 yilinda soz konusu kisiyle ilgili yayinlanan bir haberde is adami, yikilmasindan sorumlu tutuldugu 400 konutun aciklamasini soyle yapiyor:

-“Cinarcik’ta 3 bin 100 konut yaptirip sattim. Bunlardan 400 tanesi yikildi. 2 bin 100 tanesi ise ayakta. Bendeki yikinti orani yuzde 14’tur. Yikilan konutlarin da zemin etudu raporunu aldim. Zemini curuk cikti.”
-“Bu raporu, evleri yaparken alsaydiniz da bu acilar yasanmasa daha iyi degil miydi?” sorusunu,
-“Bir kere bunun caresi yok ki.” seklinde cevaplamis.

Is adami, 17 Agustos depreminde Yalova ve Cinarcik’ta yaptirdigi konutlarda hayatini kaybeden 168 kisinin olumunden sorumlu tutuldu; hakkinda Yalova’da acilan dava guvenlik sebebiyle Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesi’ne nakledildi. Konya’da ortagi ile birlikte tutuklu yargilanan is adami 8,5 ay hapiste kaldi. 20 Mart 2000’de tutuksuz yargilanmak uzere tahliye edildi. Insaatlarda deniz kumu kullanmakla, kalitesiz malzeme kullanip ucuz konut satmakla elestirildi. (9)

Peki su anda bu kisi ne yapiyor? Yeniden muteahhitlige basladi!
“Su anda profesyonel anlamda muteahhitlik yapmiyorum. Bilgi, beceri ve tecrubelerimi muteahhit arkadaslarimla paylasiyorum. Depremden ders aldim. Su anda yaptirdigimiz villalarin tamami depreme son derece dayanikli.”

Is adaminin 168 kisinin olumunden sorumlu tutuldugu davasi halen devam ediyor.
Ancak, artik buna dur demenin vakti geldi de geciyor. Insanlara deprem bilincini kazandirmali ve hayatlarini nasil garanti altina alabileceklerini anlatmaliyiz. Deprem bir doga olayidir ve engellenemez. Ancak dogurabilecegi kotu sonuclar, alinabilecek onlemlerle en aza indirgenebilir. Dunyamizda bunu basarmis toplumlar varken neden biz de onlardan biri olamayalim? Ornegin Japonya. Onlar gelistirdikleri olaganustu teknolojiler sayesinde yuzlerce insanin olumune neden olabilecek buyuklukteki depremleri neredeyse gunluk yasamlarinda hicbir kesintiye ugramadan atlatabiliyorlar. Devlet ve tum vatandaslar hayatlarini ve tum yapilanmalarini olasi bir depreme gore kurmuslar. Tum gerekli onlemler onceden alinmis. Japonya’da insanlar onlem almak icin buyuk bir felaketi beklemiyorlar. Iste bu sayede, Japonya toplamda milyonlara ulasabilecek olumleri en aza indirmeyi basarabilmistir. Onlar gereken bilinci en basta edinmisler. Kendilerinden sonra gelecek tum nesillere gerekli bilinci asilamis, batil inanclara, hurafelere inanmamis, amaclarina ulasmak adina teknolojiyi sonuna kadar kullanmislardir.

Gecmisten bugune kendini bircok felaketten kurtarmayi basarmis olan Turkiye de, Japonya’yi ve Japonya gibi diger kimi ulkeleri ornek alarak insanlari koruyabilme sansina sahiptir. Ancak insanlarimizdaki bilinclenme, 17 Agustos’un anilari zihinlerden silinmeye basladikca yok olmaktadir. Turkiye’deki konutlarin yuzde 85'inde zorunlu deprem sigortasini bulunmamaktadir. 2003 yilinin Ocak ayinda 2 milyon 97 bin 608 olan sigortali konut sayisi, Agustos ayinda 1 milyon 975 bin 188'e dusmustur. (11)

Bu baglamda, insanlarimizin kendini egitmesi ve bilinclenmesi gerekmektedir. Boylece olumleri engellemek cok ulasilmaz bir hedef olmaktan cikacaktir. Unutmayalim ki; insanlari olduren deprem degil, en ufak bir sallantida birer mezar haline donusen evleridir. Biraz daha az para vererek sahip olunan o evler, bir gun sizin veya ailenizin son nefeslerini verdigi moloz yiginlari haline donusebilir. O zaman “Suclu kim?” sorusunun cok fazla onemi kaldigini sanmiyorum. Eger bu icinizi rahatlatacaksa butun olumlerin sucunu uzerime alabilirim. Bu sevdiklerinizi geri getirecek mi?

Kaynaklar:

(1) (1986). Buyuk larousse sozluk ve ansiklopedisi. Istanbul: Gelisim Yayinlari.
(2) Deprem turleri. (b.t.). Alindi 3 Mart 2004, http://www.afet.gen.tr/deprem/turleri.html.
(3) (1980). Dunyamiz ansiklopedisi. (2. Baski). Istanbul: Gelisim Yayinlari.
(4) Deprem nedir? (b.t.). Alindi 3 Mart 2004, http://www.belgenet.com/deprem/depremnedir.html
(5) Dunya’daki buyuk depremler kronolojisi. (b.t.). Alindi 3 Mart 2004, http://www.afet.gen.tr/deprem/dunyakronoloji.html.
(6) Turkiye’de kaydedilen en buyuk deprem. (b.t.). Alindi 3 Mart 2004, http://www.afet.gen.tr/deprem/anbuyuk.html.
(7) Salman, B. (17 Agustos 2000). Orada kimse var mi? Alindi 3 Mart 2004, http://www.belgenet.com/deprem/170800_c17.html
(8) Rakamlarla Golcuk, 25 kisiden 1’i oldu. (17 Agustos 2000). Alindi 3 Mart 2004, http://www.belgenet.com/deprem/170800_c17.html
(9) Veli Gocer yarim kalan insaatlarini bitirmek icin Yalova’ya geri dondu. (20 Agustos 2002). Alindi 3 Mart 2004, http://www.arkitera.com/haberler/200.../veligocer.htm
(10) “Beton tabut imalatcisi Veli gocer” yeniden muteahhitlige basladi. (b.t.). Alindi 3 Mart 2004, http://haber.superonline.com/haber/a...3_9121,00.html
(11) Deprem sigortasi ihmal ediliyor. (17 Agustos 2003). Alindi 3 Mart 2004, http://www.hurriyetim.com.tr/haber/
(12) 4 yilda 11.351 deprem. (17 Agustos 2003). Alindi 3 Mart 2004, http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0...~302445,00.asp


Bu yazi PiVOLKA'nin basili surumuyle aynidir.

0 yorum: