21 Nisan 2007 Cumartesi

Prof Hereke'den Korkutan Aciklama : "Marmara ' da Yakin Tarihte Deprem Bekliyoruz"

>

Prof Hereke'den Korkutan Aciklama : "Marmara ' daYakin Tarihte Depram Bekliyoruz"



Jeoloji Muhendisleri Odasi Bilimsel Teknolojik Kurulu Uyesi Prof. Dr. Erdal Hereke, Marmara'da yakin bir tarihte deprem olacagini tahmin ettiklerini soyledi.

Ankara Jeoloji Muhendisleri Odasi Baskani Ismet Cengiz, gunes tutulmasi gibi gerekcelere dayandirilarak, deprem tahminleri yapanlara sert tepki gosterdi. Cengiz, Tokat'la ilgili deprem tahminleri yapan Firat Universitesi Ogr. Uyesi . Prof. Dr. Mustafa Yildirim'i agir bir dille elestirdi.
Cengiz, Bursa'da heyelandan yikilan 2 binanin yer aldigi alanin heyelan riski tasidiginin belirlenmesine ragmen yapilasmaya izin verildigini, yuzey drenaji, Istinat duvari gibi destekleyici yapilarla onlemlerin alinmadigini one surdu. Baskan Cengiz, duzenledigi basin toplantisinda, Tokat ve diger illerle ilgili deprem tahminlerinin vatandaslar arasinda korku ve panige neden oldugunu belirterek, "Spekulasyonlara kaynaklik edenlerin 'akademik kimlik' tasiyor ve kullaniyor olmasi, bazi medya organlarinin ise sonuclarini dusunmeden habercilik yapmaya calismalari konuyu daha da trajik bir hale getirmistir" dedi.
Cengiz, Firat Universitesi Ogretim Uyesi Prof. Dr. Mustafa Yildirim'in, "Depremlerin olusu hakkindaki bilimsel goruslerim ve Nisan 2006'da Tokat ilinde olacagini dusundugum depremle ilgili aciklamalarim" adiyla gonderdigi mektuplarin, basina yaptigi aciklamalarin Tokat ilinde onemli yansimalar yarattigini kaydetti.
Tokat-Niksar bolgesinin Turkiye'nin en aktif tektonik faaliyetlerinin izlendigi Kuzey Anadolu Fayi (KAP) ile Ezine Pazari Fayinin kesistigi noktada yer aldigini hatirlatan Cengiz, sunlari soyledi:
"Her 2 fay diri fay ozelliginde olup Kuzey Anadolu Fayi 7 ve daha fazla buyuklukte deprem uretebilecek tektonik ozellige sahiptir. 1942 yilinda meydana gelen Niksar-Erbaa Depremi Tokat yoresinde buyuk can kaybi ve yikima neden olmustur. Bu hususta jeolojik veri ve degerlendirmeler uzmanlarca zaman zaman dile getirilmistir. Turkiye'nin jeolojik ozellikleri ve aktif tektonizmasi goz onune alindiginda, ulkemiz yerlesim alanlarinin deprem riskiyle karsi karsiya kaldigi; aslinda bir doga olayi olayin depremin dusuk standartlarda sagliksiz ve yasadisi bir yapilasma, ranta dayali hizli ve dusuk nitelikli kentlesme, bilimsel normlara dayali arazi kullanim ve yer secimi kararlarinin rantsal kaygilara yenik dusmesi vb faktorler nedeniyle afete donustugu bilinmektedir. 1999 depremlerinin aci sonuclari karsisinda yetkililerin 'unutmayacagiz' slogani ile yaptiklari tum aciklamalara, 'Hicbir sey eskisi gibi olamayacak' iddialarina karsin, gecen 6 yillik sure sonunda siyasi iktidarlarca hala afet zararlarinin azaltilmasina yonelik kalici politikalarin olusturulamamistir.
Bugun Bayindirlik ve Iskan Bakanligi gibi afet konusunun merkezinde olan en yetkili kurumun web sayfasinda tartismaya acilan Afetler Kanunu Tasarisi Taslagi toplumun en onemli ihtiyaclarindan biri olan 'Zarar Azaltma Odakli Afet Yonetim Sistemi'nin goz ardi edilmis olmasi ve 'yara sarma' hizmetlerini duzenlemekle yeriniliyor olmasi bile bu konuda fazla bir yol alamadigimizin dusundurucu bir ornegidir."
Tokat'ta yasanan telasin, bilimsel temellerden yoksun bir aciklamanin yore halki uzerinde etkili olmasinin somut bir ornegi oldugunu ifade eden Cengiz, "1999 depremlerinin neden oldugu can ve mal kayiplari sonrasinda halkimizin depreme karsi son derecede hassas olmasi dogaldir. Deprem gibi hassas bir konuda bilimsel herhangi bir calisma yapmadan, jeolojik verilerden yoksun bir sekilde; diger bilim adamlarina danisilmadan ve tezler dogrulatilmadan depremin olus tarihini verecek duzeyde aciklamalar yapilmasi son derecede sakincalidir. Hele ki bunun bir akademik kimlikle yapilmasi hem bilimsel etik hem de bilim insani kimligiyle bagdasmaz" seklinde konustu.

"SPEKULATORLERE INANMAYIN, AMA TEDBIRLI OLUN"
Tokat'ta yasanan dramatik gelismelerin Anayasal guvence altindaki fikir ve dusunceleri aciklama ozgurluguyle izah edilemeyecegini savunan Baskan Cengiz, "Butun dunyada depremin onceden bilinmesine yonelik bilimsel temellerde konuyla ilgili meslek disiplini erince surdurulen calismalar bilinmektedir. Ancak bu arastirmalardan hala kesin bir sonuc alinamamistir. Yetkin bilim insanlari ve kurumlarca bugunku teknolojinin izin verdigi oranda surdurulen calismalarda belirli tahminler yapilabilse de bu bilginin 'kesin ve bilimsel bir sonuc oldugu' iddia edilmemektedir. Bilimadami, depremle ilgili tahminleri hakkinda medyaya veya topluma rastgele bilgi veremez. oncelikle kisinin depremlere yonelik calisma yapmakla gorevlendirilmis olmasi esastik yaptigi calismalarin sonuclarini calistigi bilimsel ve teknik kuruluslarin yoneticilerine/kurularina iletmesi; kendisine bu konuda yetki verilmis veya kendisinin kamu yetkililerince bu amacla gorevlendirilmis olmasi durumunda ise kamu yetkililerince uygun gorulen yollari kullanarak, etik ve bilimsel kurallar cercevesinde toplumu bilgilendirmesi gereklidir. Tokat'ta meydana gelecek depremi tahmin ettigi yonunde iddialara sahip kisinin bu kosulari tasimadigi gorulmektedir. Bunlar madalyonun bir yuzudur. Diger yuzunde ise son gunlerde Bursa-Cekirge ve Ankara-Kecioren'de meydana gelen heyelanlar ve sonuclari yer almaktadir. 2005-2006 kisinin son yillarin en sert kisi olarak asiri kar yagislari ile yasanmasi ve karlarin erimesini takip eden bugunlerde, ulkemizin ikinci derecede etkin afet tehlikesi olan heyelan riskini arttirmistir. Heyelan riski tasiyan alanlarin gerceklestirilecek jeolojik-jeoteknik etutlerle, onceden belirlenmesi, mevcut ve veya yeni yapilasma surecinde yapilarin afet guvenligini saglayacak arazi kullanim ve statik proje onlemlerinin belirlenmesi mumkundur. Ancak yasanan 2 ornekte de bu sureclerin saglikli isletilemedigi gorulmektedir2 aciklamasinda bulundu.
Cengiz, Bursa-Cekirge'de heyelandan yikilan 2 blogun ve cevresinde bosaltilan binalarin yer aldigi alanin, heyelan riski tasidiginin belirlenmis ol amistir.
Bugun Bayindirlik ve masina ragmen yapilasmaya izin verildigini ileri surdu. Yikilan binalarda yuzey drenaji, istinat duvari gibi destekleyici yapilarin kullanilmadigini, yapilarin zeminin jeolojik-jeoteknik ozeliklerine gore yeniden irdelenmedigin anlasildigini kaydeden Cengiz, Ankara-Kecioren'de de heyelan olayinin meydana geldigi alanla ilgili olarak onceden jeolojik jeoteknik etut calismasinin bulunmadiginin ortaya ciktigini bildirdi. Cengiz, "Goruldugu uzere ulkemizin jeolojik gercekligi ve yerlesim alanlarimizin 'birer risk havuzuna' donusmuslugu karsisinda tum toplumun, yerel ve merkezi yonetimlerin oncelik vermesi gereken nokta afetlere hazirlikli olmak ve afet zararlarini azaltici calismalardir. Toplumun spekulasyonlarla, oyalayici yasa tasarilariyla politikalarla kaybedecek zamani yoktur. Afetlere karsi direncli bir toplum olmanin mekanizmalarini bir an once hayata gecirmeliyiz. Bu nedenle basta, Tokat ve cevresinde yasayanlar olmak uzere tum yurttaslarimiz spekulasyonlara inanmak yerine depreme hazirlikli olmayi kendilerine rehber edinmeleri gerekir. Yerel yonetimler her turlu kentsel projeleri ve afet guvenligi icin imar planina esas jeolojik-jeoteknik etutlerini hazirlatmali ve bu etutlerin sonuclarina gore mevcut veya yeni yapilasma kriterlerini belirlemelidir. Depreme yonelik yapilacak her turlu aciklamanin etik ve bilimsel kurallarinin belirlenmesine yonelik olarak Jeoloji Muhendisleri Odasi'nca bir calisina baslatilmistir. Calismanin sonuclari en kisa surede kamuoyuna aciklanacaktir.
'Depremlerin olusu hakkindaki bilimsel goruslerim ve Nisan 2006'da Tokat ilinde olacagini dusundugum depremle ilgili aciklamalarim' baslikli aciklamalarin sahibine yonelik olarak YOK, Firat Universitesi ve Deprem Konseyi nezrinde gerekli girisimler baslatilmistir" seklinde sozlerini surdurdu.
Jeoloji Muhendisleri Odasi Bilimsel Teknolojik Kurulu Uyesi Prof. Dr. Erdal Hereke ise bir soru uzerine, Marmara'da yakin bir tarihte deprem olacagini tahmin ettiklerini soyledi.

0 yorum: